18 Ekim 2009
Manisa: Soma Spor 2-1 Manisa Belediyespor




Karabük: Şampiyon Kardemir Karabük Spor

Adana: Süper Lig ve 1. Küme Cumartesi Sonuçları


17 Ekim 2009
Aydın:Amatör'de Görmek İstemediğimiz Olay

Siirt: Polis Gücü Spor Muhteşem Bir Tören İle Sezon Açılışı Yaptı

Aydın:Karacasuspor Yine İddialı

Aydın:Atça Transfer'den Sonra Açıldı

Bu sezondan itibaren Atçalı gençlerle mücadele etmeyi planlayan Atça Belediyespor, altyapıdan yetişen gençleriyle sezon hazırlıklarına başlarken, daha sonra transfere yöneldi. Tecrübeli Antrenör İlyas Lafçı’ya emanet edilen ve bu sezondan itibaren altyapıda önemli başarılar hedefleyen Atça Belediyespor, Birinci Amatör Küme Aydın B Grubu’nda da yaptığı genç transferlerle üst sıraları zorlayacak ekiplerden biri oldu.
Bu sezon Atçalı gençlere önem veren kulüp, A Takımda altyapıdan Zafer, Efe, Ege, Ümit, Emrah, İsmail, Abdullah, Süreyya ve Mazlum’a şans verecek.
Atça Belediyespor’un transferlerinde Atça’daki yüksekokul önemli rol oynadı. Transferlerin çoğu yüksekokulda öğrenim görüyor. Sonradan transfere hız veren ekip, İsabeyli Şırl
anspor’dan orta saha Ufuk, Kilis Belediyespor’dan sağ açık Fatih, Diyarbakır Diski’den kaleci Özgür, Harlakspor’dan orta saha Gökay, Özel İdarespor’dan stoper Uğur, Umurlu Belediyespor’dan sağbek Ali, Yılmazspor’dan solbek Mehmet, Sevindiklispor’dan sol kanat Hakan Boz, Aydın Belediyespor’dan orta saha Mert ve Sağlıkspor’dan sağ kanat Berkay’ı kadrosuna kattı.Hazırlık döneminde 4 hazırlık maçı yapan Atça, Tuğlaspor’u 3-2, Dallıcaspor’u 5-1, önceki gün de Yenipar Gençlerbirliği’ni 3-1 yenerken, İncirliova Belediyespor’a 4-2 mağlup oldu.
Atça Belediyespor Antrenörü İlyas lafçı, bu sezonun kendileri için geçiş dönemi olduğunu söylerken, “Transfer yaptığımı futbolcuların çoğu üniversite öğrencisi. İyi bir altyapı kuruyoruz. A Takım’da da altyapıdan yetişen gençlerimize forma şansı vereceğiz. Bundan sonraki yıllarda kendi yetiştirdiğimiz sporcularımızla mücadele eden bir kulüp olmak istiyoruz. Bu yüzden, bu sezon birim için bir geçiş dönemi olacak” dedi.
İlk maçta hafta sonu DSİ Spor’u ağırlayacak olan ekip, iyi bir başlangıç yapmayı istiyor.
16 Ekim 2009
Muş: Tatil Edilen Karşılaşmayı Hasköy 10 Kişi ile Kazandı

Ankara: Süper Amatörde Sincan Bld. Lider


Bingöl: 1. Amatör 17 Ekim'de Başlıyor

Bilecik: 1. Amatörde 3. Hafta Toplu Sonuçları
Aksaray: 1. Amatör 17 Ekimde Başlıyor

Ağrı: 1.Amatör Liginde Büyükler Kategorisi Birinci Hafta Maçları Tamamlandı.



Afyon: Süper Amatörde Bu Haftaya Bakış
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)

15 Ekim 2009
Adana: Özal ve Cesur Amatör Pencere’de
Erzincan: Refahiyespor Tarihinin İlk Gece Maçına Çıktı

Kastamonu: 1. Amatörde Heyecana Devam


14 Ekim 2009
Adana: Amatör Ligler Haftalık Maç Programı




Diyarbakır: Tam “Yol” Devam
Adana: A-Genç U – 19 Ligi C – Grubu 14 Ekim 2009 Sonuçları ve Puan Cetveli
Sporda Şiddetin Cezası Kaç Para !?




Balıkesir: Haftanın İzlenimleri

13 Ekim 2009
Tribünden Küfür Ettiler, Şikayetçiyim Polis Bey...

Polis teşkilatının içerisinde 10 yılını tamamlamış ve halen faal olarak futbol hakemliği yapan biri olarak her iki camiayı da iyi tanımamın verdiği fırsat ile gözlemlerimi aktarmak istiyorum.
Müsabaka başlamadan önce müsabaka için görevlendirilmiş polis kuvvetinin amiri veya şefi ile tanışmak ve görüşmek her zaman iyi sonuç verir. Müsabakadan önce saha kontrol edildiğinde güvenlik ile ilgili görülen eksiklikler polis yetkilisine bildirilmesi gerekir.
Hakem olarak her ne kadar müsabakanın tek yetkili karar mekanizması olsak da polislerin amiri olmadığımızı, onlara emir yetkisinde bulunmadığımızı bilmemiz gerekir ve polise bunun bilinci ile yaklaşmamız karşılıklı iyi niyeti getirir. Özellikle görüşülen polis yetkilisine “abi, şefim, bakar mısın” şeklinde hitap tarzları yerine sadece “memur bey ya da komiserim” şeklindeki hitap tarzı hem hakemin otoritesini korur hem de sıcak bir iletişimin başlangıcı olur.
Bir polis müsabaka öncesinde ve müsabaka boyunca hatta sonrasında güvenlik ile ilgili üzerine düşenleri bilir ancak bir sporcu olmadığı, hakem kadar müsabakalarda oyunun hırsı ile meydana gelebilecek olayları tahayyül edemeyebilir. Örneğin müsabaka öncesinde şüpheli hareketler sergileyen, ateşli silah ya da bıçak taşıyan, saldırgan tavırlar sergileyebilecek kişileri tecrübesi ile fark edebilir ya da öncesinde önlem alabilir. Ancak yedek kulübesindeki teknik direktörün takımı aleyhine penaltı verildiğinde sergileyebileceği saldırgan tavrı ya da müsabakanın son dakikalarında ofsayt şüphesi ile atılacak bir golden sonra oyuncuların hakeme yönelik şiddet girişimini önceden göremeyebilir. İkili ilişkiler çerçevesinde müsabaka öncesinde polis yetkilisi ile memorandum yapılmasında her zaman fayda vardır. Hangi hallerde polisin sahaya girmesini, oyunun ilk yarısı sona erdiğinde ve maç sonrasında hakem korumasının ne şekilde hareket etmesi gerektiği konuşulmalıdır.
Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki kanunlarda yapılan 4563 sayılı, 14.04.2000 kabul tarihli ve 24026 numara ile 20.04.2000 tarihinde resmi gazetede yayınlanan değişiklikle, 3813 sayılı kanunun 18.maddesine eklenen fıkra metni aynen şöyle demektedir: “....Ayrıca, Türkiye Futbol Federasyonunun Organize Ettiği Futbol Müsabakalarında Görevlendirilen Hakemler, Müşahit Ve Temsilciler Görevli Oldukları Müsabakalarda Her Saldırıya Maruz Kaldıklarında; Ceza Kanunlarının Uygulanması Bakımından Bunların İşledikleri Suçlarla, Bunlara Karşı İşlenen Suçlarda Devlet Memurlarına İlişkin Hükümler Uygulanır.” Buna göre her ne kadar hakem müsabaka süresince Devlet Memuru statüsünde görev yapsa da, hakemin işlediği suçlar da Devlet Memurunun işlediği suçlar kapsamında değerlendirilmektedir. Bu da Hakemin müsabaka sırasında küfür, hakaret veya şiddet suçlarını işlemesi durumunda normal bir vatandaşın alacağı cezadan daha ağır bir cezaya çarptırılmasını gerektirmektedir.
Türk Ceza Kanununda ceza artırımı için şu iki kural konulmuştur. Suçun 1. Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, 2. Kamu görevlisinin Kamu görevi veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi hâlinde cezada artırım yapılmaktadır. Buradan anlaşılması gereken şudur ki: Her ne kadar hakeme karşı yapılan sözlü ya da fiili saldırı ilk karşı taraftan gelmiş olsa da, öncesinde veya sonrasında hakemin yapmış olduğu saldırılar da suç niteliği taşımaktadır. Küfür edene küfür ile karşılık vermek, fiili olarak saldırana fiili olarak karşılık vermek hakemin de aynı suçu işlemesi demektir. Bundan dolayı bir hakem kendisine karşı yapılmış saldırılarda eğer karşılık vermemişse şahıstan şikayetçi olması menfaatinedir.
Müsabaka sırasında veya sonrasında hakeme karşı yapılan sözlü ya da fiili saldırı sonucunda hakemin polis yetkilisine “ bu şahıstan şu hareketinden dolayı şikayetçiyim” demesi yeterlidir o şahsın gözaltına alınabilmesi için. Her ne kadar kamu görevlisine karşı işlenen suç kamu görevlisinin şikayetine bağlı değil ise de şikayetçi olma ve şikayetten vazgeçme hukuk açısından önemlidir. Polis Kamu görevlisine karşı işlenen suça müdahale etmek zorundadır. Burada hakemlerin farklı uygulamaları yüzünden sıkıntılar yaşanmaktadır.
Hakem polis yetkilisine “şikayetçiyim” dediği anda polisin yetkisi başlar. Bu yetki gözaltına alma, gerektiğinde kademeli olarak zor kullanma ve en sonunda silah kullanmaya kadar gider. İşte sıkıntı burada kaynaklanıyor. Hakemin “şikayetçiyim” demesi üzerine bu yetkilerini kullanmaya başlayan polisin yaptığı müdahaleler yasal çerçevede yapılırken, bir çok hakem arkadaşın o şahıs gözaltına alındıktan sonra araya birilerinin girmesi, hatır sahibi insanların telefonla araması gibi sebeplerle şikayetinden vazgeçmesi ile polis zor duruma düşüyor. Polisin yetkisi ortadan kalkmış oluyor ama hakem hala şikayetçi iken şahsa yapılan müdahaleler polis için suç teşkil etmiş oluyor. Polisin o şahsa yapılan müdahaleleri yasal kılabilmesi için hakemin sözlü olarak “şikayetçiyim” dediğini ispatlaması gerekiyor. Burada hakemin verdiği karardan dönmemesi çok önemlidir. En azından şikayetinden vazgeçtiğini polis merkezinde ya da savcılıkta bildirmesi polisi yasal olarak kurtarmaktadır.
Hiçbir şekilde şikayetçi olan hakemin olay mahallinde şikayetinden vazgeçmemesi gerekir. Bu durum hakem polis ilişkilerini kötü yönde etkileyecektir. Daha önceki hakemin şikayetinden vazgeçtiğini gören polis görevlileri hakemin şikayetçiyim demesi üzerine yetkisini kullanmasından kaçınmasına sebep olacağı kanaatindeyim. Hakemlere karşı bir güvensizlik ortamı doğacaktır ki spor güvenliği açısından tehlikeli bir durumdur.
Şikayetçi olunduktan sonra dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Suç delillerle tespit olunur. Fiili saldırı suçunun en büyük delilleri polis tutanağı, doktor raporu ve tanık ifadeleridir. Küfür ve hakaret suçunun delili ise polis tutanağı ve tanık beyanlarıdır. Polisin tuttuğu olay tutanağında suçun ağırlaştırıcı ve hafifletici sebeplerini tam olarak belirtmemiş olabilir. Polis Merkezinde veya savcılıkta ifade sırasında olaya müdahil olan polis görevlilerinin tanık olarak ifadelerinin alınmasını istemek ve bu isteği ifadeye yazdırtmak çok önemlidir. Bu istek hakemin yazılı ifadesine girdiğinde olaya müdahale eden polis görevlilerinin ifadeleri mutlaka alınır, olay daha netlik kazanır ve hakem lehine delil oluşturur.
Ayrıca; yaşanan olaylarda olayı bizzat yaşayan hakem veya yardımcı hakem dışında triodaki diğer hakemlerin olayla ilgili ifade vermedikleri, sadece olaya karışan hakemin ifade verdiği ve yalnız kaldığı görülmektedir. Olayı en yakından gören hakem triosunun, olayla ilgili tanık ifade vermesi çok önemlidir. Özellikle küfür ve hakaret suçunda tanık ifadesinden başka delil olamadığından dolayı hakem triosundan birinin şikayetçi diğer ikisinin tanık konumunda olması hakem lehinedir.
Yukarıda belirttiğim hususları hakemlerimizin bir standardı yakalayarak mağdur duruma düşmemeleri, yaşanan olaylarda zorluklarla karşılaşmamaları için kendi gözlemlerimden yola çıkarak aktarmaya çalıştım. Umarım Hakem camiasına bir katkısı olur..
amatorfutbolum
Sinop: 1. Amatör Fikstürü Çekildi


