Elazığ: Bir Yöneticinin Feryadı

BİR YÖNETİCİNİN HAKEM VE İL DİSİPLİN KURULU BAŞKANLIĞINA FERYADI Disiplin kuruluna birileri yazılır, İl Tertip Komitesi uygun görürse o spor aşıklısı disiplin kuruluna sevk edilir, tabi savunma istenir,herkes kendini haklı çıkaracak savunmalar yazar ve yollar. Gene öyle bir savunma disiplin kuruluna gitmeden tesadüfen elime geçti, ilginç olduğu için okuyucularımla paylaşmak istedim. Kararı siz verin savunma mı, yoksa yılların birikmiş sitemi mi......?

"Sayın Faruk ÇİKOĞLU, ben 1965 yılından bu yana bu Futbol camiasınıniçerisinde yer almaktayım. 25 yılı aşkın bir süreden beri de aktifolarak ilimiz Amatöründe yöneticilik yapmaktayım. Ben şu an yapmış olduğum bu yöneticiliğimi Vali, Belediye Başkanı ve üye aidatıdestekleri ile değil paramla, zamanımla ve öz verimlilikle ElazığAmatörüne hizmet ediyorum.

Sayın Başkan, Tiryaki Gençlik Spor - Öz Uğur Spor maçının hakemi maçınönüne geçerek ilimiz Amatörüne bir kara leke sürmüştür. 16,5 yaşortalaması ile 1. Amatör Kümede mücadele eden Tiryaki Gençlik Spor Kulübümüzün hakkı saha içerisinde hakem tarafından gasp edilmiştir. Bumaçtan sonra 18 futbolcumuz hüngür hüngür ağlıyorsa, 3 puanı resmentüm spor camiasının gözü önünde gasp ediliyorsa, alın terimiz ve emeğimiz elimizden alınıyorsa ben hakkımı nasıl arayacağım.

Maçın hakemi raporuna ne yazmış bilmiyorum ama belki de az yazmıştır.Çünkü ben daha fazlasını söylemişimdir. Kendinizi benim yerime koyun,böylesi bir durumda bu atmosferin içerisinde nasıl bir hale gelirsiniz?

Sayın Çikoğlu, sen İl Disiplin Kurulu Başkanı olarak eğer adalet dağıtıyorsan, zaten hukukçu kimliğin de var, bu maç ile ilgili olaraksize önereceğim iki şahidi tarafsız olarak dinlerseniz kimin haklıolup olmadığı ortaya çıkacaktır. Zaten maçları sizler seyretmiyorsunuz. Bu kişiler Futbol İl Tertip Komitesi Başkanı Mustafa GÜR ile Gazeteci - Yazar Mustafa DOĞAN' dır. Bu kişilerden rapor alırsanız bana verilecek her türlü cezaya razıyım. On yıl dahi olsa.

Ama ne acı gerçektir ki; bu güne kadar olduğu gibi bundan böyle de sizingerçek adaleti vereceğinize inanmıyorum. Bunu niye söylüyorum; çünkü2008-2009 C Gençler Futbol müsabakalarında 50 yaşındaki bir antrenör 15 yaşındaki bir futbolcuya maçın hakeminin ve tüm futbolcuların gözü önünde tokat atıyorsa, hayalarına tekme vuruyorsa, gırtlağını sıkıyorsa, bu yetmiyormuş gibi soyunma odasına giderek oyuncuyu tekrar burada dövme teşebbüsünde bulunan bu Antrenöre siz 2 maç ceza veriyorsanız bu olay gerçekten adaletsizliğin bir göstergesidir. Çünkü o dönem Elazığ Spor'da siz o antrenörün yöneticisiydiniz. Ayrıca hiçbir suçu olamayan mağdur durumdaki bu futbolcuya da 3 maç ceza vermeniz Adalet dağıtmadığınızın bir göstergesidir.

Yukarıda belirtmiş olduğum nedenlerden dolayı ben Atik YILMAZ olarak bu sefer de sizin Adaletli davranacağınıza inanmıyorum. Yazmış olduğum bu yazım sadece bir savunma değil fedakârlık göstererek ilimiz sporuna hizmet eden bir yöneticinin hisleri olarak da kabul edebilirsiniz.

Ben toplam 136 lisanslı Amatör futbolcuya hizmet eden bir yöneticiyim. Bana 10 yıl ceza da verseniz, ben yinede bu gençlere hizmet etmeyi sürdüreceğim.

Vereceğiniz ceza Adaletli olup olmadığınızı açıkça gösterecektir.

Çünkü tüm spor camiası bu kararı beklemektedir.05.10.2009"

Tabi bu savunmadan sonra no'lur şu an bilinmez ama, sonrasını gene sevgili okuyucularımla paylaşacam. Sami TÜRKMEN