8 Ekim 2010

Başarının Sırrı; Yaprak Sarması

Reklamların amacı; ürünü tanıtmak, zihinde kalmasını, haliyle de satılmasını sağlamak. Anladık da, bazıları birazcık olsun akla, mantığa uygun olsa…

Buzdolabı reklamı, piyasanın iyisinden.
Reklamın iyisi akılda kalıcı olmalı, tamam.
Sloganı ezberlenmeli, ona da tamam.
Amacınız iyi tanıtım, satışların artması okey.
Aykırı ve uçuk kaçık olmak, iyi iş çıkartır.
Ona da tamam ama.

Biraz da akla, mantığa uygun yapsanız, reklamınızı.
Gördüğü, duyduğu her şeye anında inanan.
Okumak, düşünmek gibi kavramlar yok zaten.
Hal böyle olunca da sizin reklamınızı hemen uygulayan önemli bir kitle var.
Sattığınız malı alırlar mı, hiç sanmam.

Gelelim reklamınıza…
Kadın, kulüp başkanının karısı.
Tombul, iyi yemek yapmayı tek üstünlüğü olarak kabul edilmesini isteyenlerden.
Tribünde maç izliyor, kocasının dibinde.
Toplasanız 10 kişi yok, düzmece bir grup.
Oysa maç oynanan statta çekseydiniz o reklamı.
Canlı canlı, çakma değil.

Koskoca buzdolabı firmasısınız.
Saha deseniz saha değil.
Koyunların, ineklerin otlayacağı bir yer.
Çok mu aramışlar acaba, hakiki çim saha var iken.
Çimlerin boyu olmuş 10 santim, bazı yerleri kel.
Sözüm ona resmi maç havası verilmeye çalışılmış ama.
Uzaktan yakından alakası yok.

Formalı hakem yok, yardımcıları da.
Tuzluk gibi birileri yürüyor o kadar.
Hakemsiz, resmi maç mı oynanır ?.
Çizgileri arada bul, net görünmesi.
Düzgün olması gerektiği, kalınlığı kitapta yazılı.

Nizami olmayan bir kale.
Hentbol kalesi sanki, minnacık.
Çok sportmeniz, medeniyiz ya.
Kenarda tel örgü de yok, maşallah.

Gelelim başkanın eşine.
Aslında ona başkan demek gerek.
Ablam her maça gidermiş.
Koskoca başkan da diyor ki, ‘Benim hanım sahaya da iner, soyunma odasına da’.
Aziz Yıldırım sanki mübarek kadın.

İlk yarı takım yeniktir, soyunma odasına girerler.
Ablam tribünden koşar adım aşağıya iner.
Elinde cam salata tabağına doldurduğu yaprak sarmasıyla.
İlk yarının bitmesini beklemiş, soğumuştur ama.
Sarmaları anında lüpleten topçular.
Bir de ne görelim, hepsi birer fişek.

Asma yaprağını da pilavı da sindirmek epey zordur, koşamazlar.
Cengaverler gol üstüne, gol atıp maçı kazanırlar.
Takım şampiyon oldu ya, sarmaları yiyip hooop ablam omuzlarda.
Durun daha bitmedi.
Toplu halde başkanın evine giderler, sürprizi vardır eşine.
Gözlerini de kaparlar, bir açar gözünü kocaman buzdolabı.
Şampiyonluk hediyesiymiş bu.
Sonuçta başkan evine almış olmuyor mu, o buzdolabını.

Futbolcuların primi nerede ?.
Böyle anlatınca merak ettiniz, bakarsınız artık ekrana.
Hangisiymiş diye, belki de benim yaptığım da reklam.
Ancak gidip almazsınız, o buzdolabını.
Mantıklı olsun reklam, canımı yesin.
Güvenilmeyen sanatçıların oynadığı reklam filmleri.
Ters etki yapar, satış yerine, hüsran getirir.
Bu da öyle olmasın ?.

Metin AYDINOĞLU

0 Yorum:

Kural18.net Hakem Alışveriş Sitesi