2 Aralık 2009

Susarlar, 20 Yıl Sonra Konuşurlar

Yine şike dedikoduları, söylentileri ayyuka çıkmaya başladı. Hiç bir şey çıkmayacak merak etmeyin, amaç daha tehlikeli olan, çıkma aşamasındaki başka entrikaları kapatmak, yoksa niye 20 yıl sonra konuşsunlar ?

Ne zaman yurtdışı kaynaklı, ‘maç alım, satımı’ ile ilgili iddialar ortaya atılsa, acilen bizde de, benzer senaryolar bir bir ortaya dökülmeye başlanır.
Yaşım kadar süredir kulüp başkanlığı yapan, koltuğa bırakın yapışmayı adeta beton döktürerek kendini sabitleyen biri, pimi çekti, bombayı bırakıverdi.
Feşmekan yıl önce, rakip başkan buna demişki, ‘Bu maçı bize verin’.
O da çok asil ya, ‘Hayır asla olmaz öyle’ demişmiş, ama takımı yenilmiş.
Öteki başkan, aramış bunu, ‘Sen maçı vermedin ama, iki futbolcunu satın aldım, maçı kazandım’ deyivermiş.

Koltuğa sabit olanı, nasıl tespit ettiyse, o futbolcuları bulup kulüpten kovmuş.
Ortalık birden karıştı, gazeteleri takip edin binlerce isim bugünlerde sayfalardan eksik olmayacak, geçmişe yolculuk var.
Biraz garip, bizde takibe alınan sakıncalı maçları unutturma taktiği sanki.
Ne bekliyorduk ki, çamur sadece başka çamurla örtülür, karışır gider.
Kısa metrajlı komediye adı karışanlar, sıraya girecek demeç vermek için.
Diğer bahis ve maniplasyon iddialarına sayfalarda yer kalmayacak, azalacak.
Belki de hesapları bu, ordan yırtmak dertleri bu, olabilir mi ?.
Zan altında kalan bir futbolcu da açtı ağzını yumdu, gözünü.
Bir bir ötmeye başladı, aradan geçmiş 20 koca yıl.

Ömründe üç-dört kitaba eli bile değmemiştir, değse bile adlarını bilmez ama, maçların CD’si beyninde, asla unutmaz, çekimler net mi acaba ?.
O başkan bir maç öncesi girmiş soyunma odasına, ‘Arkadaşlar hakem tamam, bağladım, penaltı verecek maç bizim’ demiş.
O günden beri, hiçbir şeyin gizli kalmadığı futbol camiasında herkes sözbirliği etmişcesine susmuş, yıllar geçmiş sırası gelmiş kaptanımız dökülüyor, palavra sanki.
Odadaki o kadar adam var, futbolcular, yedekler, teknik adamlar, malzemeci, masör duymuş ama saklamışlar öyle mi ?.
Kapıdakiler de mi duymadı, polisler, personel, saha komiseri, gazeteciler, kameralar, fotomuhabirleri, komik inandırıcı bile olamıyorlar.
Kapı çelik mi sanki dışarı mutlaka ses duyulur, yankı yapar bir kere.
Kaptan ya yalan sallıyor, ya da o kadar insan biliyor da nasıl susuyor ?.
Karışık işler bunlar, o kaptan da belki başka bir şeyleri erkencecik örtmek için böyle konuşuyor, her an herşey olabilir.
Gelelim, bağlandığı söylenen hakem konusuna.
Olaya bakın ki, o hakem de, o maçta penaltı vermiş.
Rakipleri çok itiraz etmiş, sonra televizyondan bakmışlar ki, o zamanki adıyla 9 kusurlu hareket var doğru ama, cezaalanı dışında, hakem içeri taşımış.
Yarım metre dışardaymış, öyle görmüştür. Kişi kendinden bilir her şeyi.
Hakem kaldı mı şimdi zan altında, başkan ile belki de hiç konuşmadı.
Yolda görse selam bile vermez, o kaptan açıklamasında, o hakemin adının ve soyadının baş harflerini vermiş.
Hakemin kim olduğunu çok iyi biliyorum.
Şimdi W.Q diye verip de, o dönemdeki başharfleri tutan diğer hakemleri ve esas hakemi zor durumda bırakmak istemem.
Zamanı gelince, gerekince açıklarım, bunlar gibi işkembe-i kübradan sallayarak değil.
Bu alemin içinde iddia ediyorum, en temiz kalabileni yine de bizim hakemlerimiz.
Çünkü; organize işler olamazlar, bireysel yapanların da, yapmaya kalkanların da bir çırpıda defterini dürerler, o kadar kolay değil şerefsizlik yapmak.
Hakem camiasında çok temiz ve dürüstler var, zaten onların yüzü suyu hürmetine Allah koruyor zaten.

Metin Aydınoğlu / 1 / Aralık / 2009
www.haberhurriyeti.com

0 Yorum:

Kural18.net Hakem Alışveriş Sitesi