Diyarbakır: Haksızlığa Ses Çıkarmazsan , Haksızlık Sana Sahip Çıkar

Duruş göstermek sanattır. Bu duruşun sonu nereye kadar varırsa varsın duruş bir sanattır. Bu duruş Diyarbakır'dır, Elazığ'dır, Malatya'dır. Bir sorumluluk paylaşılıyorsa, bu sorumluluk sonuna kadar paylaşılır. Seninle beraber hareket eden yol arkadaşlarını yarı yolda bırakırsan sen de yarı yolda kalırsın. Güdümlü MHK üyeliği olmaz. Elindeki şansı kaybedersen bu şans bir daha eline gelmez. Bölgedeki dernek seçim sonuçlarını doğru okumazsan, yenilgiyi kabul etmiş sayılırsın. İthal arabuluculara yol açarsan, rüzgar seni de alır ekibini de. Masaya vurduğunda sesi gelmeli, karar alındığında gereği yapılmalıydı. Yoksa bu bölgeye dışarıdan ithal bölge sorumlusu gelmezdi. Kolay harcanmazdı insan. Recep Kesiciler, Yıldıray Aslanlar, Osman Erdal Fıratlar doğru politika yapsalardı, bugün her kurulda mutlaka bölge insanı olurdu. Diyarbakır'ın da durumunda yerinde duran bir kadro bir sene daha yaşlanmış bir ekip. Ruhsal olarak bezmiş, ürkek ve çekingen. Sorumlu kim? Sorumlu hakeme siyaset öğretende. 1 kişi bile klasmanda kıpranmamışsa sorumlu kim? Dernek seçimlerinde siyasete soyunanlarda. Hep beraber ilerleyelim. Bakalım Yavuz ağabeyiniz size bir sene daha verebilecek mi? İzmir'den güzel görünüyor. Kordonda oturup rakı balık ve meze. Diyarbakırım sen çok yaşa. Bir sene daha yaşlanmış ekip. Bekle belki süper lige çıkanınız olur. Klasmana çıkma ümidiyle oy avcılığına soyunduğunuz gençliği klasmana çıkarırsınız. Bir sene önce düşürdüğünüz klasman hakeminizi yardımcı hakemlikten düşürmediğiniz için övünürsünüz. Çok yaşayın. Diyarbakırımız ve bölgemiz sizinle gurur duyuyor. TFFHGD' nin Kıbrıs toplantısında hali hazırdaki dernek başkanı ile görüşme yapan bir abimiz demişti ki bana: "Ben kendisi ile görüştüm. Anladığım izlenim şu ki: Bu dernek seçimini kazanamazsa, zaten süper ligden düşmüş, tamamen bitip yok olacağını düşünüyor. " Evet, bir gurur uğruna, bitmemek çabası ile siyasete soyundurduğunuz hakemlerin 1 senesinin günahkarı oldunuz. Onlar da sizlere inandılar, ne bilsin 20 yaşındaki TAZE, siyaseti. Siz biliyorsunuz ya, bu teşkilatın her kulisinde kırk tane fırıldak çevirdiniz ya zamanında.. Eskişehir'de salondan küfürlerle kovduğunuz insanlardan, medet umdunuz, yaptıklarınızı unutarak, unutulduğunu düşünerek. Öyle ya, bu MHK'nin balık hafızası var zaten.. Hemen unutur. Bu şehrin abisi olmaya adayken, gururun için bu şehrin ihanetçisi oldun çıktın. Hiç akıllı işi değildi.. Koltuk aşkına, kendi gururunuz ve egonuzun yerine gelmesi adına, genç hakemlerin geleceğini rafa kaldırdınız 1 sene.. Şimdilik 1 sene.. Sonra da biz Diyarbakırlıyız der çıkarsınız.. İhanet bu Diyarbakır'a.. Diyarbakır hakem camiası, tarihinde böyle bir ihanete imza atmamıştır. Malatya kadar olamadınız, duruşunuzu sonuna kadar sergileyemediniz.. Siz döndükçe, bizim de başımız döndü.. Ey Patron.. Baştan söyleseydin bana bir koltuk lazım diye, verseydik sana koltuğu da, bu kadar kardeş birbirine düşmeseydi. Beraberinde siyasete sürüklediğin, yoldaşım dediğin insanlara bu kadar eziyet olmasaydı, böylece yarı yolda bırakmak zorunda da kalmazdın... Hadi bakalım, yanında kim duracak bundan sonra... Kim inanacak sana... Benim saf bölge sorumlum.. İyi niyetli bölge sorumlum.. Sen de yıllardır bu teşkilatın kulislerinde çok dirsek çürüttün ama.. Bu kadar saf kalabilmeyi nasıl becerdin.. Hem saf, hem dinlemez.. Yanında olanı, senin için bayrak sallayanı dinlemedin, anlamadın.. Arkasında sakladığı pençesi ile aslanın güleryüzlülüğüne kandın, abi abi diyerek sana mızrağını dürten insanların oyunununa geldin.. Hadi senin için de hayırlı olsun... Zaten o koltuğu dolduramıyordun.. Diyarbakır için bundan sonrası hayırlı olsun inşallah.. Siz gençler: öğrenemezseniz hakemliğin siyasetini, duygularınızla hareket etmeye devam ederseniz, burnunuz kurtulmaz o çamurdan.. Allah sizi de bildiği gibi yapsın.. Daha da Davos''a, pardon Diyarbakır'a gelmem!!! :)))