
TFFHGD Genel Merkez Yönetimi TSYD Levent Tesislerinde bir basın toplantısı düzenlediler. Genel Başkan Bülent Demirlek ve yönetim kurulunun hazır bulunduğu toplantıda Futbol Federasyonu ve MHK topa tutuldu. Daha önce 6 ilin seçimlerinin yenilenmesi konusunda kararlı olan yönetim ayrıca İstanbul’da da seçimin yenilenmesine karar verildiğini belirttiler.
Ancak seçimlerin yenilenmesinde karar verdikleri illerle ilgili, kanun açısından sorunlar mevcut. Dernek seçimlerini düzenleyen Türk Medeni Kanunu genel kurul kararlarına ilişkin itiraz ve iptallerin kimler tarafından ve ne şekilde yapıldığı açıkça yazılmıştır. Türk Medeni Kanunu 83. Maddesi.......
“Toplantıda hazır bulunan ve kanuna veya tüzüğe aykırı olarak alınan genel kurul kararlarına katılmayan her üye, karar tarihinden başlayarak bir ay içinde; toplantıda hazır bulunmayan her üye kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde; toplantıda hazır bulunmayan her üye kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak üç ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararın iptalini isteyebilir.” Hükmüne amir olup; Buna göre; kanuna veya tüzüğe aykırı olarak yapılan genel kurulla ilgili, yukarıda yazılı surelere bağlı kalmak ve üye olmak şartı ile mahkemeye başvurmak suretiyle kararın iptalini isteyebileceği, açıkça yazılmıştır.
Alınan karar ve yapılan itirazların Türk Medeni Kanunu 83. Maddesine göre yeniden değerlendirilerek uygulamaların mevzuat hükümlerine göre yapılması gerekmektedir. Yani seçimler sadece illerde derneğe üye olan kişilerin belirtilen sürelerdee mahkemeye yaptığı itiraz sonucu, mahkeme itirazı haklı bulur ve bu konuda karar verir ise mahkeme kararı ile iptal olabiliyor. Tabiki mahkemenin bu kararı vermesi, TFFHGD genel seçimlerine yetişmeyeceği aşikardır.
TFFHGD Genel Merkezi tüzükten aldığını düşündüğü yetki kanuna aykırı. Hiç bir tüzük kanuna aykırı olamayacağına göre, tüzükte verildiği iddia edilen yetki kanunsuz.
Bu basın toplantısı ve basın toplantısına katılan, hakemlik açısından bir beklentisi kalmayan eski hakemlerin, yaklaşan TFFHGD Genel Seçimlerinden önce son çırpınışları olarak değerlendirildi.
Basın toplantısının tam metni şöyle:
Sayın Basın Mensupları, Sevgili Arkadaşlar, Yönetim Kurulum ve Camiam adına hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Hepiniz Hoş geldiniz.
Yönetim Kurulumuz 15-16 Mart 2009 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirmiş olduğu Olağan Aylık Toplantısı sonrasında Camiamızda son dönemlerde gelişen olayları siz değerli basın mensupları aracılığıyla kamuoyumuzla paylaşmayı uygun görmüştür.
Bildiğimiz üzere 14 Şubat 2008 tarihinde göreve gelen Futbol Federasyonu yeni Yönetimi ve Kurulları BEYAZ SAYFA adı altında yeni bir anlayış ile göreve başladılar.
Bu süreç içerisinde yaşanan ve Camiamızı ilgilendiren olayları kısaca sizlere aktarmak istiyoruz.
Merkez Hakem Kurulu, Süper Lig Hakemleri ile yapmış olduğu ilk toplantıda “Faal Hakemlerin dernek yönetimlerinde bulunmasını istemediklerini, kendilerinin dernek işlerine karışmayacaklarını, hatta Eskişehir’de yapılacak olan Genel Merkez Seçimlerine katılmayıp, müdâhil olmayacaklarını” açıklamıştır.
Nitekim aynı görüşlerini, Türkiye genelindeki tüm Hakem ve Gözlemcilerle yaptıkları toplantılarda da tekrar etmişlerdir.
Merkez Hakem Kurulu “Hakemlerin kariyeri, yöneticilerin iki dudağının arasında olmamalıdır.” demiş, “Arkalarında büyük bir destek ile göreve geldiklerini, klasman hakem sayısının fazla olmasından dolayı bu sayıyı en az üç yıla yayarak indireceklerini.” söylemiştir.
Merkez Hakem Kurulu “Adalet mekanizması içinde tüm hakemlere eşit mesafede duracağını, tecrübenin ön planda tutulacağını ve herkesi kucaklayacaklarını” açıkça beyan etmiştir.
Tüm bu söylemler sonrasında Camiamız büyük umut ve beklenti içerisine girmiştir. Ne var ki! yöneticilerin bu söylemleri sözde kalmış, yaptıkları icraatlarla söylemlerinin tam tersi hareket ettikleri ortaya çıkmıştır. Türkiye Futbol Federasyonu’na bağlı Kurullar bir şekilde anlamlandıramadığımız uygulamaları ile Camiamızda derin yaralar açmışlardır.
Bizler, Camiamızı oluşturan bireylerin kimsenin adamı olmaması gerektiğine inanan kişileriz. Hakem ve Gözlemcinin adamı olmayacağı gibi hiçbir üyemizin de kimsenin adamı olması söz konusu olamaz.
Bu durum Camiamızın olmazsa olmazıdır. Camiamızın her türlü Yönetim ve kulüp çatışmasından uzak, özellikle siyasete bulaşmadan hareket etmesi gerekmektedir.
Biz Yönetim Kurulu olarak göreve geldiğimiz günden itibaren üyelerimizi kişi ve grupların baskısı altından çıkartmak için mücadele ettik.
İlk iş olarak ülkemizde birçok ilde İl Hakem ve İl Gözlemci Kurullarını değiştirmişlerdir. Ancak göreve gelen bu Kurulların çoğu liyakate göre değil adamcılığa göre atanmışlardır. Çok ilginçtir ki! Derneğimiz tarafından hassas konulardan dolayı İHRAÇ edilen ve hakkında Disiplin soruşturması başlatılan bazı kişiler İl Hakem Kurulları’na Başkan veya Üye sıfatıyla atanarak Hakemlerin başına getirilmişlerdir. Buradaki ana amaç, maalesef başlangıçtan itibaren sistemli bir şekilde örgütlenmedir.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun ilgili Kurulları bu örgütlenmeyi başta TFFHGD Genel Merkez ve Şube Yönetimlerine karşı kullanmışlardır.
Sayın Basın Mensupları, bu “örgütlenme” sözüne bizler karşı olmamıza rağmen, bu söz tüm bu yaşananlar sonunda taraflı, Camiayı ikiye bölen uygulamalar sonucu ortaya çıkmıştır. Merkez Hakem Kurulu bu uygulamaları ile Camiada ve spor kamuoyunda inandırıcılığını yitirmiştir.
Camiamızdaki saygınlık olgusu Kurulların taraflı davranmasıyla yok olmuştur.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun ilgili Kurulları 2 aylık kısa bir süre içerisinde verdikleri beyanlara aykırı hareket ederek, Türk Futbol Hakem ve Gözlemciliğini yaralayan ve Derneğimizin hiçbir görüşü alınmadan, üyelerimizi ilgilendiren Talimatları çıkartmışlardır.
Bu Talimatlar Nelerdir ?
Hakemliğe Giriş Ünvan ve Klasmanlara Ayrılma ile Vize Yenileme Kural, Prensip ve Yöntemleri İç Talimatı. Söz konusu bu Talimatların ne kadar keyfi ve objektif kriterlerden uzak olduğu ortada iken, ülke futbolunda söz sahibi olan Futbol Hakemliği bir anda büyük sekteye uğratılmıştır.
Sezon sonunda bir yıllık emeklerinin karşılığı klasman terfisini bekleyen, en azından bulunduğu klasmanını korumayı amaçlayan hakemlerin hakları çiğnenmiştir.
2 ay içerisinde hazırlanan Talimat’la kademeli olarak 3 yılda indirileceği söylenen kadro sayısına bir anda inilmiş, 400’e yakın genç ve yetenekli hakem klasman dışında bırakılmıştır. Başta insan hakları, Yasa ve Talimatlara uymayan bu uygulama ile Türk Futbol Hakemliğine yön vermesi gereken Futbol Hakemliği kadroları objektif kriterlerden uzak olarak belirlenmiştir.
“Elimdeki Malzeme Bu” !!!
Hakem kadrolarını bu şekilde düzenleyen yöneticiler, bir müddet sonra Hakem Camiasına yöneltilen eleştiriler sonucunda ne acıdır ki! Hakemi bir malzeme ile eşdeğer tutmuşlardır.
Ülkemizin yetiştirdiği FİFA Hakem ve Gözlemcilerinin bile bu unvanları hiçbir gerekçe gösterilmeden ellerinden alınmıştır. Talimatların belirlenmesinde Derneğimizin görüşlerine başvurulmadığı gibi, Türkiye Futbol Federasyonu’nun ilgili Kurulları birçok uygulamasında Derneğimizi yok saymıştır. İllerde görev yapan İl Hakem Kurullarının oluşumunda Derneğimizden üye istenirken, bu dönemde bu uygulama kaldırılmıştır.
Türkiye Futbol Federasyonu, Hakem ve Gözlemci eğitimlerinde kullanılmak üzere Derneğimize yapacağını taahhüt ettiği araç-gereç yardımlarını hiçbir açıklamada bulunmadan yerine getirmemiştir.
Tüm bu yapılanlar spor kamuoyunda Derneğimizin saygınlığının yitirilmesine sebep olmuştur.
Bu yaşananların asıl amacı; Türkiye Futbol Federasyonu Genel Kurullarında TFFHGD Genel Merkezini temsil edecek olan delege statüsüne sahip olmaktır.
Hakem Camiasının üzerine basarak, isim yapmış kişilerin Camiayı siyasi bir arenaya sokması ve buradan kendilerine çıkar sağlaması kabul edilemezdir.
Bu davranışla Hakem Camiası siyasetin içine sokulmuştur.Hakem Camiasını politikanın içine sokan bu anlayış, kendini Türkiye Futbol Federasyonu’nun ve ilgili Kurullarının üzerinde görerek Kuruma zarar vermektedir;
“Merkez Hakem Kurulu listesini ben yapmadım, ama Merkez Hakem Kurulu Başkanlığı için Oğuz Sarvan ve bir başka arkadaşın ismi geçtiğinde tercihimi ben Oğuz Sarvan’dan yana kullandım… Mücadele arkadaşlarım var Türkiye genelinde… Türkiye’de belli bir örgütlenme içindeyiz… Osman Avcı listenin dışında kalırsa benimle kavga istiyorlar demektir.” Bu sözleri söyleyen Sayın Vekilimiz, zaman ve zemine göre hareket ederek, dün Derneğimizin temsil hakkını 1 delegeye düşürürken, bugün 6 delegeye çıkarma gayreti içerisindedir.
Olağan Şube Seçimleri
14 Şubat 2008 tarihinden itibaren, yaşanan olumsuzlukların en önemlisi 75 ilde yapılan Şube seçimleriydi. 20 yıldan beri Camiamızda 9 kez seçimli Olağan Genel Kurul yaşandı. Ne yazık ki! bu dönem Camianın yaşadığı en kötü seçim dönemiydi.
Tüm illerde hakemlere yapılan baskılar ve vaatler sonucu, birçok hakem özgür iradelerini kullanamadı. Başlangıçta seçimlere müdahil olmayacağını söyleyen Merkez Hakem Kurulu, Bizzat İstanbul’da tüm klasman hakemlerini Federasyon binasında toplayıp, hangi adaya oy kullanacakları yönünde telkinlerde bulunarak taraf olmuşlardır.
Buna benzer yönlendirmeler tüm illerde yapılmıştır. Ayrıca, Merkez Hakem Kurulu ile Gözlemciler ve Temsilciler Kurulu üyeleri, il il gezerek seçimlere yön vermeye çalışmışlardır. Bununla da yetinmeyip, Eskişehir’e gelmeyeceklerini beyan eden Kurul üyeleri illerinde ilk sıralardan delege olmuşlardır. Camiamız, yaşanan seçim süreci sonucunda, TARAF ve KARŞI TARAF olarak ikiye ayrılmıştır.
Bu gelişmeler nedeniyle birçok ilde karşı taraf konumunda gösterilen Gözlemci ve Hakemler maç verilmeyerek cezalandırılmışlardır.
Maalesef bu uygulama hala devam etmekte ve maç verilmemektedir.
Bu sıkıntılar özellikle üst düzeyde ADANA, ANKARA, BOLU, ELAZIĞ, MERSİN, İSTANBUL, İZMİR, RİZE olmak üzere tüm illerimizde yaşanmaktadır.
Malatya’da yaşanan durumlar ise, yapılan bu ayrımcılığın en somut örneğidir.
Türkiye Futbol Federasyonu, ilgili Kurullarının talebini dikkate alarak bir karar çıkartmış ve bugüne kadar hiç yaşanmamış şekilde, hiçbir somut gerekçe gösterilmeden yıllardır yapılmakta olan uygulama sadece Malatya şubemiz için değiştirilmiştir.
VE HATAY
Bütün bu yaşananlar ne yazık ki! Mezhep ayrışımına kadar varmıştır. Tüm yaşanan kavga, karmaşa ve kaos ortamı sonrasında; 6 Mart 2009 tarihinde de Genel Başkanımız Sayın Selçuk Dereli görevinden istifa etmiştir.
Sayın Dereli’nin bu istifasını saygı ile karşılıyoruz. Ancak bu istifa sonrasında ulusal basınımızda çıkan asılsız haberlere de katılmıyoruz.
Sayın Basın Mensupları,
Yapılan bu haberlerde Sayın Dereli’nin istifa gerekçelerinden bahsedilmiştir. Bu hususların hiçbirine katılmıyoruz. Bugün sizlerle bir araya gelmek istememizin asıl sebebi budur. Ülke genelinde gerçekleştirilen bu Şube seçimleri öncesinde Dernek Tüzüğümüzün bize verdiği yetki ile Seçim Yöntem Talimatı’nı hazırlayıp illerimize gönderdik.
Hazırladığımız bu Seçim Yöntem Talimatı’nda yapılması gerekenleri en ayrıntılı şekilde belirterek Derneğimizin internet sitesinde de yayınladık. 75 ilde yapılan Şube seçimleri sonrasında 16 ilden Genel Merkezimize seçimlerle ilgili itiraz geldi. Yine Tüzüğümüzün bize verdiği yetki ile Seçim İnceleme Komisyonu kurduk ve gelen itirazları değerlendirdik.
Bu değerlendirme sonucunda, Yönetim Kurulumuz 7 ilde seçimlerin tekrarlanması için karar aldı. Adana, Afyonkarahisar, Artvin, Kocaeli, Isparta, Ordu ve İstanbul'da seçimler yenilenecektir. Bu kararımız sonrasında ülke dahilinde birçok spekülasyon yapıldı.
Bizler elimizdeki net kanıtlarla, görüntülerle, tarafsız ve objektif olarak tüzüğün ve yönetmeliğin bize verdiği yetkiyi kullandık.
Türk Futbol Hakem ve Gözlemci Camiasına yakıştıramadığımız ve Kurumumuzu üzecek görüntülerin tamamını size gösteremiyoruz. Sadece bu spekülasyonları önlemek için sizlere kısa bir görüntü sunuyoruz.
Sonuç olarak; Hakem Camiasının bugün geldiği nokta sözün bittiği yerdir. Bu yaşananlarda sorumluluğu olanları Camiamız hiçbir zaman unutmayacaktır.
Unutulmamalıdır ki! Türk Futbol Hakemlerinden Adalet bekleyenler, öncelikle kendileri adil olmalıdır.
Kaynak: Basın Toplantısı Tam Metni Kaynağı: www.hakeminsesi.com
10 Yorum:
Yıldıray ASLAN' a bak. Oturmus masaya, MHK ya karsı suçlamalara katkı sağlıyo. Bu Diyarbakır hakemleri de peşinden gidiyo. :))))) Yafff adam uçuruma gidiyo, siz nereye gidiyorsunuz ey hakemler.... Adam, kaybolan itibarını kurtarmaya çalışıyor, bunun için de sizi kullanıyor... Vallah size hersey müstehak....
sen kimsinki yıldıray arslanın adını ağzına alıyon.zoruna giden bi şey mi var.Adam gibi adam.Yıldıray arslanın herkes sevdiği için arkasından gidiyo onun itibarı onu sevenlerinde itibarı.diyarbakır hakemliğine zarar verme sevdalısı birisin o kesin.doğru sensen senin arkandanda yürüyelim.piyon olma
heee...ondan sonra bagiriyonuz bilmem kac gundur mac almiyom diye...
bak sen şunu anlamıyon maç almak sevdalısı olsaydı insan tehdit edenin yanında olurdu.sana maç vericez seni klasmana çıkaracağız diyenin yanında olurdu.52 insan mı yanlış 17 insan mı kimsede de 52 insan salakmıydı oy verirken kim kendini riske atardı.paşa paşa maça çıkmak varken.bugün sana bunu yap diyen yarında neler der ... ben klasmana çıkmışım çıkmamışım önmeli değil önemli olan şerefli olmak namuslu olmak.sen önce at gözlüğünü çıkar kendi egolarından vazgeç ondan sonra hakemlik yap. sana son sözüm bu kimsen ben mi kimim ben gölgehakem diyarbakır
Arkadaşlar siz neyi tartışıyorsunuz.. İkiniz de bu konunun aslında ne olduğunu anlamıyorsunuz. Bu dernek konusu, birini sevme ya da sevmeme konusu değil, ya da bunu belirleyen bir kriter değil. Herkes herkesi sever veya sevmez. Analdığım kadarı ile Yıldıray Aslan diyarbakırda sevilen biri. Ama Yıldıray Aslan ı sevmek, ne onun aday olmasını gerektirir ne de ona oy vermeyi. Bu dernek seçimleri, siyasi bir olaydır. Duygusallıkla hakemlik yapılmaz, böyle dernek seçimleri gibi konuları iyi manevralarla atlatıp, il hakeliğinin geleceği için bir yol çizeceksin. Şimdi anladığım kadarı ile masada MHK yı bombalayan Yıldıray Aslan, dernek seçimlerini kazanmış Ama diyarbakır hakemlerini temsil eden adam masada MHK yı bombalıyor. Bu adam sizin dostunuz mu düşmanınız mı anlamadım.
Sonuç olarak, duygusallıkla hakemlik yapılmaz, birini sevmek farklı, hakemlik siyasetini yürütebilmek farklı. siz genç hakemler bu duygusallığa kapılmış olabilirsiniz ama yok mu size bu hakemlik siyasetini gösterecek bir büyüğünüz. yazık olmuş diyarbakıra... ve genç hakemlere...
Arkadaşlar, Adana'da da Kadir ÖZDEMİR(eski başkan!). Seçimi hazmedememiş olacak ki, Derneğimizde yapılan seçime itiraz etmiş. Anlamıyorum, bu hırs niye!!!. Yaşına yaraşır bir şekilde yönetimi devretti, ama hala ali-cengiz oyunlarının peşinde. NEDEN!!! Elindeki nimetler elinden gitti diye sudan çıkmış balık gibi çırpınıp duruyorsun. ADANA FUTBOL HAKEMLERİNE ZARAR VERİYORSUN. Kendi EGO'nu tatmin için genç Hakemleri kullanıyorsun. Onlarda senin ne olduğunu öğrenecekler çok yakında... Yazıklar olsun seni geçmişte başımıza getirenlere !!!
Aha al Kadir Özdemir'i vur Yıldıray Aslan'a :))))))
Değerli Türk HAKEMLERİ;
Bakınız buradan herkese değerli diyerek başladım.Çünkü bu yazıyı okuyan genç hakemlere seslenerek değerli diyorum.Şu Resimdeki şahıslara bakın NE GÖRÜYORSUNUZ CEVAP VERİN? Cevap HİİÇ BİR ŞEY OLACAKTIR Çünkü onlar TFF de bir HİÇ ler topluluğudur.Düşmüşler bir bataklığa siz gençleride çekmeye çalışıyor aman DİKKAT !!! ediniz.Sizi bir şeylere çekmeye çalışıyorlar Acaba sormak lazım oralarda ne vardıda Hala bırakmamak için yırtınıyorlar ADAM OLUN ADAM......
Hocam ATANA Rahmet diline sağlık.Genç bir hakem olarak orada oturan şahıslara sormak isterim SİZİN ÇOLUĞUNUZA ÇOCUGUNUZA GERİDE BIRAKTIĞINIZ ŞAHSİYETİ TARİH ONLARA NASIL ANLATACAK Bunu görebiliyormusunuz merak ediyorum.Birde arkanızdan gelen o saf delikanlılarada ACIYORUM.ADANA
GERÇEKDEN ADANA HAKEMLİĞİNİ BİTİRDİN KADİR ÖZDEMİR ELİNDE BİR TEK GENEL MERKEZ ÜYELİĞİ KALDI ONU KURTARMAYAMI ÇALIŞIYORSUN AYIPYA GERÇEKDEN AYIP BIRAKDA BU İŞE GÖNÜL VERENLER YAPSIN
Yorum Gönder